Osmanlı Döneminde Edirne’nin Yöresel Erkek Kıyafetleri
Neriman Köylüoğlu1 – Nilüfer Gökçe
Edirne'nin Yöresel Erkek Kıyafetleri
Osmanlı döneminde Edirne’de erkek giyimi, estetik kadar işlevselliği de ön planda tutan bir yapıya sahipti. Erkekler, bele kuşak takarak potur ve ağlı şalvar giyer; üzerine mintan2, camedan, fermane, kolsuz camedan ve salto gibi katmanlı giysiler eklerdi. Başlarına ise kefye3 sarılı fes takarlardı4. Bu kıyafetler, dönemin sosyal hayatını, zanaatkârlığını ve zarafet anlayışını yansıtan önemli unsurlardı.
Fes: Kuzey Afrika’nın Fas şehrinde ortaya çıkan, kırmızı renkli geleneksel bir baş örtüsüdür. Kalıplı ve kalıpsız olmak üzere iki türü bulunur. Kalıplı feslerin ayırt edici özelliği, yan tarafına sarkan siyah ibrişimden yapılmış püskülün bulunmasıdır.
Osmanlı’da fes, Sultan II. Mahmut döneminde resmî olarak benimsenmiştir. Bu dönemde, İstanbul Haliç kıyısındaki Defterhane’de bir fes fabrikası, yani Feshane, kurulmuştur. Fes, Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1925 yılında Atatürk’ün gerçekleştirdiği Şapka İnkılabı ile günlük yaşamdan kaldırılmıştır. Kullanıldıkları döneme göre fesler, Mecidiye, Aziziye ve Hamidiye gibi adlarla anılmıştır.
Camedan: Erkekler, mintan2 üzerine bedeni sıkıca saran çapraz kesimli yelek, yani camedan giyerlerdi. Özellikle halk ve esnaf arasında yaygın olan bu yelek, çoğunlukla kış aylarında tercih edilirdi.
Fermene: Kolsuz olarak çuha veya aba kumaşından dikilen fermene, kollu camedan üzerine giyilen ve yelek görünümünde bir giysidir.
Salto: Fermene gibi çuhadan dikilen salto, çiçek işlemeleriyle süslenmiştir. Özellikle sırt ve kol bölgesinde yer alan gül ve servi motifleriyle dikkat çeker.
Cepken: Kolları takma ve çıkarılabilir nitelikte olan bu giysi, giyildiğinde kollar kullanılmaz; omuzlardan arkaya sarkıtılır. Bu nedenle “kartal kanadı” adıyla da anılır.
Potur: Bacak kısmı dar kesimli bir şalvar türü olan potur, arka kısmındaki kırmalı ve potlu (buruşuk) yapısı nedeniyle bu adı almıştır5. Karapınar biçimi, Rusçuk biçimi, tek gözlü ve kulaklı olmak üzere dört farklı potur türü bulunmaktadır.
Erkeklerin poturları genellikle lacivert, gri, mavi ya da siyah çuhadan dikilirdi. Zaman zaman salto ile takım olarak hazırlanır, poturun ayak bilekleri ve cep kenarları kaytan6 işlemelerle süslenirdi.
Bu kaytan süslemeler, kişisel tercihlere göre şekillenir, beşten başlayıp dokuz sıraya kadar zenginleştirilebilirdi. Cepken ve potur giyen erkekler, bel kısmına kuşak dolayarak üzerine silahlık takarlardı. Yaşlı erkekler ise genellikle beline ipek Trablus kuşağı sarardı.
Giyim kuşamda yağlıklar da ayrı bir önem taşırdı. Kuşağa takılır, işlemeli yüzü öne doğru sarkacak biçimde yerleştirilirdi. Yağlıklar, yalnızca süs değil, çarşıdan alınan eşyaları taşımak için de kullanılırdı.
Arzuya bağlı olarak kuşağın üzerine silahlık eklenir; para, saat ve mühür keseleri ise göğüs hizasında taşınırdı.
Yemeni: Erkekler ayaklarına tulumbacı yemeni7 veya ökçeli, altı kalın, köseleli çivili, arkaları basık ayakkabı giyerlerdi. Çorapları kışın yapaktan, yazın pamuktan örülürdü. Saat köstekleri kıyafetlerin önemli unsurudur.
Gelir durumu yüksek olan erkekler, muhit itibarıyla setre pantolon giyerlerdi.
Köylü Erkeklerin Giyimi
Köylü erkekler, genellikle kaytan işlemeli potur, salta ve bel kuşağıyla giyinirlerdi. Ayaklarına yemeni veya kundura giyer, başlarına ise çoğunlukla üç-dört kat kuşak sarar, bazıları ise çember bağlardı.
Daha yoksul olanlar, siyah bezden dikilmiş don giyip beline sade bir kuşak bağlar, başlarına keçe külah geçirip üzerine sarık sararlardı. Kış aylarında ise soğuktan korunmak için kaput, gocuk ve aba tercih edilirdi. Ayakkabı olarak çarık ya da yemeni kullanılırdı8.
Kaynaklar
- Köylüoğlu N, “Osmanlı Döneminde Edirne Yerel Kıyafetleri”, Osmanlı Sağlık Gelenekleri Toplantısı, 7-8 Eylül 2018, Bildiri Metinleri Kitabı, Editör; Ahmet Muzaffer Demir, Nilifer Gökçe, 2020, s:103-119
- Köylüoğlu, N. “Edirne Kıyafetleri”, Yöre Kültür Dergisi, 2015, Yıl:16, Sayı:164, s.3-38.
- Gökçe N, Karaduman A., “Edirne’de Giyim Kuşam”, İş Bankası Kültür ve Sanat Dergisi, (1998-39), s:69
- Kırtuç E; “Cepken Dediklerimiz”, Kültür ve Sanat Dergisi yıl: 1 s. 2 Nisan 1989, s:83
- Pakalın M; Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, İstanbul, 1954
- Dr. Ahmet Hamdi: Türkiye’nin Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası: Kırklareli Vilayeti. İstanbul, 1341, s:21
Notlar
- Müzeci ve T.Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Emekli Öğretim Görevlisi↩
- Mintan: Yakasız, uzun kollu erkek gömleği.↩
- Kefye: Fesi başta tutmaya yarayan ipek bez.↩
- Gökçe N, Karaduman A., “Edirne’de Giyim Kuşam”, İş Bankası Kültür ve Sanat Dergisi, (1998-39), s:71↩
- Pakalın M; Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, İstanbul, 1954, s:780↩
- Kaytan: Bükülmüş ip, kordon.↩
- Yemeni: İnce kenarlı ve sivri uçlu hafif ayakkabı.↩
- Dr. Ahmet Hamdi: Türkiye’nin Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası: Kırklareli Vilayeti. İstanbul, 1341, s:21↩