Osmanlı Döneminde Edirne’nin Yöresel Kadın Kıyafetleri - IV

Edirne
Güncelleme:

Neriman Köylüoğlu1Nilüfer Gökçe

Gelin kıyafeti

Edirne’de gelin kıyafeti, İstanbul kıyafetinin hemen hemen aynısıdır. En çok kullanılan gelin kıyafeti, "bindallı" denilen ve kadifeden dikilen elbiselerdir. Kırmızı, lacivert, mor ve yeşil renklerde olurdu. Seyrek olarak atlas kumaştan da dikilirdi. Kendinden desenli, saten ve "elmasiye" tabir edilen kumaşlar da kullanılırdı.

Tek parçalı gelinliklerin yanı sıra, iki parçalı (etek-ceket veya şalvar-ceket) şeklinde dikilenler de bulunurdu. Uçuk renkli, kenarları oyalı krepten duvak takılırdı. Tek bir krep başı sarmadığı için aynı renkte iki krep ortadan dikilerek duvak haline getirilirdi.

Resim 1- Başı sorguçlu bir gelin (Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi)
Resim 1- Başı sorguçlu bir gelin (Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi)

Gelin başı - Sorguç

Gelin başında "kapela" kullanılırdı. Kapela, karton üzerine tel sarılarak yapılır, önüne sorguç takılırdı2. Sorguçta balıkçıl, hüma, tavus gibi zarif kuşların tüyleri seçilirdi. Tüylerin takılı olduğu madeni kısım ve kapelalar; kabak çiçeği, yıldız, menekşe gibi taşlarla süslenirdi3.

Zengin aileler bu süslemeleri takı olarak verirken, maddi durumu düşük olanlar bu elmasları kiralarlardı.

Gelin süslemesi

Gelin süslemesinde yanaklara taş yapıştırılırdı. Zengin hanımlar kıymetli taşları, daha düşük gelirli olanlar ise benzer yabancı taşları kullanırdı. Günümüzde bazı köylerde bu süslemeler pullarla hala yapılmaktadır.

Çorap ve ayakkabı

Gelinler ayaklarına ipek çorap giyerdi. Köylerde ise yazın pamuklu, kışın "yapak" (yün) çorap tercih edilirdi. Gelinliğin altına genellikle açık renk, kısa topuklu ayakkabı giyilirdi.

Eğer mevsim kış ise, gelinliğin üzerine içi kürklü, dışı satenden, uzun, yakasız mantolar giyilirdi.

Batı etkisi ve moda

Zamanla Batı sanatının etkisiyle pek çok ithal kumaş yerli kumaşların yerini almış; Bursa ve Bilecik kadifeleri Fransız ve Rus kumaşlarına bırakılmış, çoğu yerli tezgâh kapanmıştır. Bu değişim kıyafet tarzlarını da etkileyerek Batı modasının izlerini taşımaya başlamıştır4.

1870’ den sonra Batı etkisi gelinliklerde de kendisini göstererek, açık renkte gelinlikler giyilmeye başlamıştır.

Beyaz gelinlik ilk kez 1898 yılında Kemalleddin Paşa ile evlenen Naima Sultan tarafından giyilmiştir. Edirne’de de ilk Avrupai tarzda beyaz gelinliği Hafız Rakım Ertür'ün eşi Taliha Hanım giymiştir. 20. yüzyılda bu tarz yaygınlaşmış ve vazgeçilmez olmuştur.

Kaynaklar

  1. Nutku Ö; IV. Mehmet’in Edirne Şenliği, TTK Basımevi Ankara, 1972, s.3
  2. Altıntaş A; Osmanlı Hekimlerinin Sağlık Kuralları, İstanbul, 2017, s.74
  3. Lady Montagu, Türkiye Mektupları 1717-1718, Çev. A. Kurutluoğlu, Tercüman 1001 Temel Eser, s.46
  4. 1901 Edirne Vilayet Salnamesi, Çev: Kazancıgil R., Gökçe N., Öncel M., C:2, İstanbul, 2014, s.223
  5. Köylüoğlu N, “Osmanlı Döneminde Edirne Yerel Kıyafetleri”, Osmanlı Sağlık Gelenekleri Toplantısı, 2018, s.103-119
  6. Kafadar C., Çağman F., "Selçuklu Osmanlı Toplumunda Kadın", Çağlar Boyu Anadolu da Kadın, Kültür Bakanlığı Yayını, 1993, s.256
  7. Köylüoğlu N., “Edirne Kıyafetleri”, Yöre Kültür Dergisi, 2015, Yıl:16, Sayı:164, s.3-38
  8. Gökçe N., Karaduman A., “Edirne’de Giyim Kuşam”, İş Bankası Kültür ve Sanat Dergisi, 1998, s.69
  9. Kırtuç E., “Cepken Dediklerimiz”, Kültür ve Sanat Dergisi, 1989, s.83
  10. Gökçe N., Yaprak M., “Edirne Halk ve Ev Hamamları”, Yeni Tıp Tarihi Araştırmaları, Sayı:22, 2016, s.119-127
  11. Dr. A. Hamdi, Türkiye’nin Sıhhi ve İçtimai Coğrafası: Kırklareli Vilayeti, İstanbul, 1341, s.21

Notlar


  1. Müzeci ve T.Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Emekli Öğretim Görevlisi
  2. Pakalın M., Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, İstanbul, 1954, s.257
  3. Tapan N., "Sorguçlar", Kültür Bakanlığı, Yıl:3, Sayı:6, Haziran 1977, s.99
  4. Uluçay M.Ç., Harem-II, TTK Yayınları, Ankara, 1971; Tercan H., "Son Dönem Kadın Kıyafetleri", Sanat Dünyamız, S:37, Yıl:14, Temmuz 1988, s.44-51