10 Kasım ve Dr. Ratip Kazancıgil
Tarih: 10 Kasım 2008, Atatürk’ü anma günü.
O gün, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Menza Binasının/ günümüzde (2023) T.Ü.Tıp Fakültesi Dekanlığının ön tarafında bulunan Atatürk büstünün önünde Tıp Fakültesi Dekanlığı’nca düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü anma törenine Yrd. Doç. Dr. Ratip Kazancıgil ile birlikte katıldık.
Ratip Hoca ileri yaşına rağmen ( 88 yaşında idi) tören süresince dimdik ayaktaydı. Yakasında da hiç çıkartmadığı Atatürk rozeti.
Tören bitip, “Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı’na” odalarımıza geldikten bir süre sonra ben, her sabah yaptığım gibi, o gün de odasına gittim. Bu bir gelenek haline gelmişti, her sabah odasına gider, Ratip Hoca ile görüşür, çalışmalarımızla ilgili kısa bir fikir alışverişinde bulunduktan sonra, çalışmaya başlardım. O gün de öyle oldu. Ratip Hoca ile görüşmemiz esnasında kendisine;
Sorusunu yöneltmem üzerine çok duygulandı ve anlatmaya başladı:
“ — Efendim, Atatürk hastalandığında Dolmabahçe Sarayı’na getirildi. Tedavisine orada devam edildi. Bu arada Savarona’ya yatına geçirildi. Sonunda yine Dolmabahçe’ye döndü.
Onun hastalığı süresince biz hep Dolmabahçe Sarayı’nın bayrağını gözlerdik. Uygun bir yer bulup, Dolmabahçe Sarayı’nın bayrağına bakardık. Bayrak çekili mi, yoksa yarıya inmiş midir diye. Bu bizim için büyük bir heyecandı. Nihayet acı gün geldi. Bunu anlatmam mümkün değil. O gün tarihin bir yas günüydü.
Öğrenciler olarak bizler, Atatürk’ün Dolmabahçe’deki odasının ve onun katafalkta ki naaşının önünden geçerek saygıda bulunduk.
İstanbul’a nakledilişini, Dolmabahçe - Sarayburnu yoluyla Yavuz zırhlısına alınışını cenaze alayı ile beraber takip ettik. Hepimiz çok üzgündük. Halen o üzüntüyü hissederim1... ”
Dr.Ratip Kazancıgil (1920-2018)
Kaynaklar
- Tuğrul M., Gökçe N, “Edirne’ye ve Halk Sağlığına Adanmış Bir Ömür” Dr.Ratip Kazancıgil, İstanbul-2010,s:21↩
