Dr. Rıfat Osman Bey ve Edirne Memleket Hastanesi

EdirneDr. Rıfat Osman
Güncelleme:
Dr. Rıfat Osman Bey ve Edirne Memleket Hastanesi

DR. RIFAT OSMAN BEY VE EDİRNE MEMLEKET HASTANESİ

Öğr. Gör. Nilüfer GÖKÇE

Cumhuriyet döneminde Özel İdareye bağlanarak, Edirne Memleket hastanesi adını alan hastane, Osmanlılar döneminde Belediye Hastanesi olarak, 1866 yılında, Sultan Selim Camii yakınında, Kırlangıç bayırı ile Taftin ağa sokağı arasında yaptırılmıştır.(1,2)

1882 yılında çıkan yangın sonucunda, bir bölümü yanan hastane, yeniden tamir edilerek, altmış yatağı erkeklere, otuz yatağı kadınlara ayrılmıştır.(1-3)

1908 yılında Edirne'ye gelen Sultan V. Mehmet Reşat, Sultan Selim Camiinde düzenlenen Cuma töreninde,annesinin kucağında hastalıklı bir çocuk görüp,hastane bahçesi içersinde ,hasta kadın ve çocuklar için bir pavyon yapılması emrini vermiş; bu iş içinde iki bin beş yüz lira bağışta bulunmuştur. Belediye tarafından verilen sekiz yüz lira karşılığında, Belediye eski başkanı Fuat Beyin yardımıyla sekiz ev kamulaştırılıp, hastanenin arsası genişletilmiştir. Dr. Rıfat Osman Beyin çizmiş olduğu plana uygun olarak, iki büyük ve üç küçük hasta koğuşu ile birlikte,bir pansuman salonu,çamaşır odası, banyo ve öbür gerekli bölümleri içeren yirmi beş yataklı Reşadiye pavyonu yaptırılmış. Bu pavyonun tüm araç ve gereçleri Avrupa'dan getirtilmiştir. Reşadiye pavyonu; İç hastalıkları, Hariciye (Cerrahi) ve intaniye (Bulaşıcı Hastalıkları) bölümü olmak üzere üç bölümden oluşmakta idi. Bu bölümlerin dışında hastanenin güzel bir doğumhanesi de bulunuyordu.(1-3) Balkan savaşında da hizmet veren hastane, savaşın sonunda yeniden genişletilerek,hastaneye salgın hastalıklar pavyonu eklenmiş, yatak sayısı da elli yatak olarak düzenlenmiştir.

Restore

Resim 1- Tosyavizade Dr.Rıfat Osman Bey
Resim 1- Tosyavizade Dr.Rıfat Osman Bey

Hastaneye 1919 yılında emekli olup, İstanbul'dan, Edirne'ye dönen Dr. Rıfat Osman Bey, Edirne Belediye Meclisinin kararı ile hastane müdürü olarak atanmıştır.

Rıfat Osman Bey, Edirne'nin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, hastanedeki görevinden ayrılarak İstanbul'a gider1.

Cumhuriyetin ilanından sonra yeniden Edirne'ye dönen Rıfat Osman Bey, bu defa Belediye Hastanesinde yeni kurulmakta olan röntgen dairesini düzenler ve 22 Ağustos 1928 yılında bu daireye röntgen uzmanı olarak atanır (1,3,4). 3 Eylül 1928 tarihinden itibaren de hastanenin Radyoloji servisi hizmet vermeye başlamıştır.

Resim 2- Edirne Belediye Hastanesi (Dr.Rıfat Osman'dan)
Resim 2- Edirne Belediye Hastanesi (Dr.Rıfat Osman'dan)

Dr. Rıfat Osman Bey, çömezim dediği Prof. Dr. Süheyl ÜNVER' e yazdığı 6 Ağustos 1928 tarihli mektubunda 2 belediye hastanesine röntgen mütehassısı olarak atanması hakkında şunları yazmaktadır.

"Bu hafta istemeyerek bir günah işledim.Aradan beş altı gün geçmesine rağmen halen çok üzülüyorum.Vicdani meselem şu: Buradaki hastanede (belediye hastanesinden bahsediyor)bir röntgen şubesi açıldı .Dairelerini hazırlıyordum.Aletlerin bir kısmi da geldi. Sağlık müdürlüğüne Röntgen uzmanı hekim olduğuma dair bir dilekçe yazdım. Bunu Müdüriyete, usulen Sağlık Bakanlığına göndermekle birlikte, bana Bakan Refik Bey'e (Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam) özel olarak müracaat etmem gerektiğini söylediler. Ben, bütün yaşamım da ilk defa, bana bir dilekçe yazdırdılar. Yazdım ve postaya tahahütlü olarak verdim...

Dilekçem şöyle bitiyor: (Bu şube ile ilgim ... sizce bilindiğinden atanmama izin vereceğinize güvenerek, dilekçemi sunarım...)

Bu mektubu postaya verdikten sonra,ne diye ve niçin iş istemeli. Ne için alemde böyle talepler sûkut etmeli. Düşündükçe ağlayacağım geliyor ve ağlıyorum. Galiba bu olacak, buna boş taraf değil,"düşünemezlik zamanı "demeli.50 yaşında olan ve feleğin pek çok kalburundan geçmiş benim gibi biri adama böyle yapmak yakışırmıydı? Bana bunu yaptıranlara sokakta rastlamaktan korkuyorum." 5 diyordu.

Bu mektuptan, R.Osman Bey belediye hastanesinde göreve başladığı zaman 50 yaşında olduğunu, bunca yıl hizmet verdiği, her şeyi ile Edirne için çalıştığı bu şehirde yeni bir görev dilekçe yazdırılması onu çok üzmüş olduğunu öğrenmekteyiz.

Rıfat Osman Bey 1928 yılında 50 lira maaşla bu göreve atanmıştır. Bu arada hastane, belediye bütçesinden yeterli pay ayrılmaması ve hastaneler belediyenin birinci derece görevi olmaması nedeniyle 4 Nisan 1929 Pazartesi günü Vilayet Umumi Meclisinin 7. toplantısında alınan karar ile İl Özel İdaresine devredilir ve Memleket Hastanesi adını alır. Hastane personeli de Özel İdareye bağlanmıştır.

Hastanenin Röntgen makinesi eksiklikleri nedeniyle tam randımanlı çalışamadığı için Rıfat Osman Bey makinenin eksikleri gösteren bir liste hazırlayarak hastane idaresine sunar 6.

Rıfat Osman Beyin, Süheyl ÜNVER' e yazdığı, 28 İkincikânunun 1929 tarihli mektubunda, makinenin eksiklikleri karşısında duyduğu üzüntüyü dile getirmekte, Süheyl Ünver'in Paris'ten gönderdiği Dr. Delherm'in kitabı geldikten sonra yapacağı radyografiden şöyle bahsetmektedir.

"Yarın müşkil bir radyo diagnostik var. Mesele şu: Kız Muallim mektebinin kâtibini malûliyetine binaen emekliye ayrılıyorlar. Bu zavallı adamın, uğradığı bir hastalık neticesi amûdu fıkarîsi karmakarışık olmuş. Birhey'et (Mâl de pot) diye rapor vermiş. Maliye Vekâleti Sıhhiye hey'eti röntgen muayenesi için bana havale etmişler. Fakat çok güçlükle karşılaştım. Çünkü kolon, bu kanbur ve eğri vaziyeti almış. Hasta geceleri oturarak uyumakta. Port Plâğa koymak mümkün değil. Ben de henüz tele radyografi yapacak port d'ampul olmadığı gibi standart kuliç modeli ampul de olmadığından hastayı oturtarak yan vaziyette belki bir şey yapayım. İlim de bilmek, fakat yapamamak vaziyetinde kalmak ne müşkül imiş. Ağlayacağım geldi. Evde sabaha kadar buhranlar geçirdim. Derken senin (Dr. Süheyl ÜNVER'in) Paris'ten gönderdiğin, Dr. Delherm'in kitabı geldi. O gece tetkik ederken 844. sahifede tarifi ve karşısındaki resimde de levhası olmak üzere "La Radiographie sur filmes courbées" faslını gördüm. Ben de mademki hasta doğrulmuyor, bu halde plağı ona uydururum, dedim ve ince kartondan bir şâse yaptım. Yarın filmi bunun içine koyarak arka ve karın fırkaları hizasına bağlamak sureti ile radyografi yapacağım. Bakalım Mevlâ ne gösterir" 7

Rıfat Osman Bey'in hazırlayıp Vilayete sunduğu hastanenin röntgen makinesinin eksiklerini gösteren liste, Vilayet Umumi Meclisinin 1929 yılı 7. toplantısında görüşülmüş ve bu toplantıda röntgen dairesi ile ilgili şunlar konuşulmuştur.

"Hayli fedakarlıklardan sonra Röntgen cihazı alındı. Kurulup işe başlaması Ağustos'ta mümkün oldu. Makinenin eksikleri Eylül ayında tamamlandı. O zamandan beri otuz kişi müracaat etti. Fotoğraf aldık. Fakat tedaviye ait cihaz değil sadece fotoğraf alabiliyor. Ancak alınan sonuca göre söyleyecek olursak, mütehassıs olan şahısın bahsettiği gibi, bazı eksiklerden dolayı olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bir de Sağlık Müdürünün incelemesi gerekiyor. Bu alet gerçekten tedavi yapmıyor. Genel tedavilere yaramıyor. Sadece ufak tedavileri yapıyor. Onları da yapamamıştır. Çekilen resimlerden istifade edilememiştir." diyerek kapatılması isteniyor. Toplantının sonunda yapılan oylamanın sonunda hastanenin röntgen dairesinin kapatılması reddedilmiştir. Toplantıda, R.Osman Beyin istemiş olduğu tanesi 1250 lira olan ampullerin alınmasına karar verilmiştir. Rıfat Osman Bey kendisine yardımcı olacak bir teknisyen de istemiştir. Fakat, onun alınması kabul edilmez.(6)

Bu toplantıda, makinenin eksik parçalarından doğan hataları, sanki Rıfat Osman Bey tarafından meydana geliyormuş gibi gösterilerek suçlanmış. Hatta onun yerine bir başkasının getirilmesi dahi düşünülmüştür.

Bu arada Sağlık Bakanlığına, hastanenin röntgen dairesinin kapanması ile ilgili yazı yazılmış olacak ki, oradan gelen cevap ta; "Edirne'nin içinde bulunduğu coğrafi durum nedeniyle röntgen dairesinin gerekli olduğu, kapatılmasının olanaksız olduğu, özel idareden röntgen dairesine ayrılan paranın ödeneceği, uzmanın yeteneği ve faaliyeti ayrıca inceleneceği" bildirilmiştir. Sıhhiye Müsteşarı Edirne'ye gelerek, röntgen makinesini görürmüş, tehsisatın hatta makinenin eski sistem olduğunu söylemiştir (7).

Röntgen dairesinde kullanılan elektriğin yeterli olmaması üzerine , Rıfat Osman Bey hastane başhekimliğine durumu bildiren bir yazı yazarak, bu dairenin şehir elektrik dairesine bağlanması gerektiğini bildirmiştir. Onun bu isteği, Edirne Vilayeti Umumi meclisinin 2.2.1931 yılındaki toplantısında gündeme gelerek, hazırladığı rapor kâtip Vahit Bey tarafından okunmuştur. Rıfat Osman Bey bu raporunda:


MEMLEKET HASTANESİ BAŞ TABİPLİĞİNE TAKDİM

1928'de hastanemiz röntgen dairesinin 5 bin lira masarifi tesisiye ile yapıldığı malûmunuzdur. Bu paraya muayene dairesile karanlık oda motör dâiresinin inşaat masrafları ve su yolları ve teferruatı ile bir senelik film ve diğer ecza ile motörün mahrukat masrafı da dahildi. Bu kadar az bir meblağla vücude getirilecek asrî bir radyoloji dairesinin tam bir müessise olamiyacağına ve teşhislerin ancak %15-20 nisbetinde yapılabileceğini ve tedavinin de mümkün olamiyacağını tarihi mezkûr da sihhiye müdüriyetine bir raporla bildirmiştim. Edirne şehir elektrik fabrikasının hitamında en güzel bir aletin kullanılacağı cevabını aldım. Dairenin ikinci tesis senesinde daha basit ve nufuzlu şua çıkaran eolişistandart modeli ampullerle beraber [KLİNOSKOP] ve [NEGAKOSKOP] gibi mühim ve pahalı kısımlar ilave edilerek birinci seneye nisbetle daha eyi teşhis filimleri ve akciğer kalp mide muayeneleri yapılmış ve teşhis kabiliyeti %50-60 nisbetine çıkarılmış sathi cilt hastalıkları tedavisi de mümkün olmuştur. Hastanemiz cerrahi kısmının operatör Kemal beyin gelmesiyle çoğalan röntgen işleri vilayetimiz mücaviri vilayetlerden dahi meracaat eden cilt hastalıklarının artması ve bilhassa küçük çocuklarla gençlerde zuhura gelen verem tabiatı tümörlerin şişlerin gün be gün artmaları ve bu cerrahi işlerin intaçlarının da mükemmel bir röntgen cihazıyla çalışmasına müteveffik bulunmasından dolayı ilk tesisteki karar mucibince resim ve fiatı muharrer aletin alınmasına ve şehir elektrik fabrikası ceryanına bağlanarak faaliyete geçilmesini iltizam etmektedir. Bu maksatla Dr. operatör Kemâl beyle birlikte tetkikat neticasi [GRANHELYEDOR UNİVERSEL] denilen meşhur simensi elektrik fabrikası alâtlarından birinin alınması lüzumuna vasıl olmuştur. Bu ilmi ihtiyacın tekarruründen sonra simensi fabrikasına Türkiye mümessili ve alâtlarımızın ilk bayi'i ve korucusu Galata da Raule müracaatla alınan cevapta kıymetleri bin lirayı tecavüz eden Klinoskop- Negagoskop gibi mühim parçalardan başka diğer kısımları bin iki yüz lira mukabili kabul edeceğini ve merbut resimde şekli ve faturada fiatı gösterilen cihazı 4800 liraya vereceğini ve bu paradan 1200 lirayı tenzil edeceğini bildirmişti bu esas üzerine pazarlığa girişilerek vaki olan ikinci mücaratta geri verilecek takımların fiatını 1500 liraya çıkarmıştır. Resmen vukubulacak bir müracaat neticesi bu miktarın tezyidi çok muhtemeldir. 3 seneden pek az bir zaman içinde 650 hastanın İstanbul hastanelerine gitmelerine meydan vermiyen ve buraca muayenelerini temin edeh hastanemiz Röntgen dairesinin kudretini tevsi ve işlerini daha hayırlı ve şümüllü bir şekle kâlbetmek zarureti bidayeten verilen tesis parasının azlığından ileri geldiğini arz ve işbu muhtıramın vilayeti celiliye takdim ve tevdiini rica ederim efendim.

EDİRNE MEMLEKET HASTANESİ

RONTGEN

Mütehassısı

R. Osman


Toplantının sonunda, Rıfat Osman Bey'in bu isteği kabul edilmiştir.

1931 yılı Edirne Vilayet bütçesi hazırlanırken Röntgen Mütehassısı ücreti 165 lira röntgen makinist (röntgen teknisyeni) ücreti 20 lira olarak belirlenmiş (7). Bütçeden makinist ücreti ödenmesi için pay ayrıldığına göre Rıfat Osman beyin daha önce istemiş olduğu röntgen teknisyeninin alınacağını göstermektedir.

Rıfat Osman Bey'in kendisi de makinanın çektiği filmlerden memnun değildir. 20.11.1931 tarihinde Rıfat Osman Bey'in Süheyl ÜNVER'e yazdığı mektubunda: "Allah benim bu yaşımda bir dert olarak koyduğu bu röntgen makinası belası için İstanbul'a geleceğim zannediyorum. En ziyade beni üzen terapiler cephesinin bozukluğu. Burada bir elektrik bilen tamirci bile yok. Binaevaleyh terapiden egzamalarla favuslar gırla. Şimdiye kadar tedavi olan egzamalarda çok güzel başarılar alındı. Hem de çok kişi belalı hastalıktan kurtuldular. Köylerde ise favus çok var. Göçmenler bu hastalığı çoğalttı. İşte asıl derdim bu cephe yoksa radyografiler (kolon müstesna) olmak üzere düşe kalka ne olursa oluyor. Teşhissiz kalmıyor." Diyerek çekilen filmlerden şikayet etmekte, kendisinin İstanbul'a gelirken filmlerden getireceğini, filmlerin onunda görmesini, görünce kendisine hak vereceğini, eksiklikler içinde ancak bu kadar olduğunu yazıyor.6

Rıfat Osman Bey Memleket Hastanesi'nde röntgen uzmanı olarak çalışmaya başladığı sırada ellerinde cilt hastalığı vardır. Bu rahatsızlığı zamanla daha da ilerlemiş, ızdırabının fazla olmasına rağmen görevini sürdüreceğini, makine ile ilgili müracatlarında haklı olduğunu bunu sadece kendisinin değil her vatandaş tarafından yapılabileceğini, yine Süheyl Ünver'e göndermiş olduğu 14.Kânunusâni 1931 tarihli mektubunda yazmaktadır.

Rıfat Osman Beyin, gayret ve özverili çalışmaları ile Edirne Memleket Hastanesi'nde kurulmuş olan radyoloji sevisi ondan sonra gelen hekimler tarafından geliştirilmiş, günümüzde "Edirne Devlet Hastanesi" adını alan bu kuruluşta son derece modern cihazlarla donatılmış olarak hastalara hizmet vermektedir.

Resim 3 - Edirne Memleket Hastanesi
Resim 3 - Edirne Memleket Hastanesi

Kaynaklar:

  1. 4 Ağustos 1928 tarihli Edirne Postası gazetesi
  2. 6 Teşrini Evvel 1928 tarihli Edirne Postası gazetesi
  3. Dr.Rıfat Osman Beyin Prof. Dr.Süheyl Ünver'e yazdığı 6 Ağustos 1928 tarihli mektubu.
  4. T.C.Edirne Vilayeti Umumi Meclisi Müzakeratı Zabıtnamesi- 1929 Edirne, Vilayeti Matbaası, s: 43-76
  5. T.C.Edirne Vilayeti Umumi Meclisi Zabıtnamesi- 1931 Edirne , Vilayeti Matbaası, s: 23-85
  6. Dr.Rıfat Osman Beyin Prof. Dr.Süheyl Ünver'e yazdığı 20.11.1931 tarihli mektubu.
  7. Çulpan Cevdet, Tosyavîzâde Dr. Rıfat Osman 1874 –1933 Hayatı ve Eserleri, İsmail Akgün Matbaası, 1959, s:31,32.
  8. Dr.Rıfat Osman Beyin Prof. Dr.Süheyl Ünver'e yazdığı 14.Kânunsâni 1931 tarihli mektubu.

Referanslar:

  1. Edirne'nin Yunanlılar tarafından işgalinde, kitapları toplanan, tarihi evrak ile hüsn-i hat levha ve resimleri yağmalanan ve evinde göz altında tutulan Rıfat Osman Bey İstanbul'a kaçmaya mecbur kalır.
  2. Rıfat Osman Bey'in Süheyl Ünver'e yazmış olduğu mektupların aslı İstanbul'da Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmaktadır.