Meriç Nehrinde Zevraklardan - Kayıklara

EdirneDr. Rıfat Osman
Güncelleme:

Zevrak: Saraya, vezirlere, vekillere ve zevk-ü sefa arayanlara özel, altı düz kayıklardır. Avcı Sultan IV. Mehmet döneminde Edirne’de kullanılan ve Edirneli ustalar tarafından yapılan bu kayıklara sadece Edirne’de zevrak denilmekteydi.

Bulgaristan’da doğan Meriç, Tunca ve Arda nehirleri, Türkiye sınırını geçip Edirne’de birleşir. Birleşen nehirler, Meriç Nehri adıyla Enez yakınlarında Ege Denizi’ne dökülür.

Osmanlılar döneminde, Meriç Nehri üzerinde sandallarla kereste ve zahire taşımacılığı yapılmıştır. Tunca Köprüsü’nün iki tarafında bulunan iskeleler de bu sandal ve kayıkların durak merkezi olmuştur. 1

Edirne’ye gelen padişahlar, nehirlerin üzerinde kayıklarla gezintiler yapmışlardır.

Örneğin:

1613 yılında kışı Edirne’de geçiren Sultan I. Ahmet, İstanbul’dan Edirne’ye getirtilen saltanat kayığı ile Tunca Nehri üzerinde gezintiler yapmıştır.
Avcı Sultan IV. Mehmed döneminde de Meriç ve Tunca nehirleri üzerinde zevraklarla gezintiler düzenlenmiştir.2

Tunca ve Meriç kıyılarında bulunan yalıların rıhtımlarında, her yalının birden fazla altın yaldızlı ve nakışlı zevrakları bulunuyordu. Bahçelere ve komşu çiftliklere gitmek için de zevraklar, süslü tahtırevanlarla kullanılmaktaydı.

Resim 1: Zevrak. (Avcı Sultan IV. Mehmet’in ressamı Fazi tarafından yapılmış olan fotoğraftan kopyalanarak Tosyavizade Dr. Rıfat Osman Bey tarafından yapılmıştır.)
Resim 1: Zevrak. (Avcı Sultan IV. Mehmet’in ressamı Fazi tarafından yapılmış olan fotoğraftan kopyalanarak Tosyavizade Dr. Rıfat Osman Bey tarafından yapılmıştır.)

Dr. Rıfat Osman Bey, Edirne nehirlerini anlatırken; “Halk, Bülbül Adası’nda eğlenirken, zevraklar, kısa küreklerinin dalgacıkları arasında yavaş yavaş geçerek, örtülerinin sırma püskülleri Tunca’nın sularında yıldızlı akisler çizerek ilerlerdi” diyerek zevrakları tanıttıktan sonra sandallarla ilgili olarak da şu bilgileri verir:

“1908 yılında özel bir şirketin İstanbul’dan getirdiği çok zarif sandallar, kısmen bu eksiği tamamlamıştı. Sayıları yirmiyi geçen bu süslü, beyaz, firuze mavi, ateş rengi sandallar, Tunca’nın ve Meriç’in üzerinde pek hoş ve canlı bir manzara, bir hayat sahnesi yaratıyordu.”

Resim 2: Edirne'de Meriç Nehrinde kayıklar ve Meriç Köprüsü’nün ahşaptan yapılmış hali.
Resim 2: Edirne'de Meriç Nehrinde kayıklar ve Meriç Köprüsü’nün ahşaptan yapılmış hali.

Dr. Rıfat Osman Bey, bu resmi, Edirne’nin tanınmış ailelerinden Cezarzade’lere (Dilaver Beylere 3) ait konakta, silahşor odasının tavanı kenarındaki levhadan örnek alınarak çizmiş olduğunu söyler.5

Edirne nehirlerinde kullanılan kayıkların Avrupa’da “Sapman” veya “Sampang” şeklinde geçen nehir kayıklarının benzeri olduğunu, Dimetoka ve Enez’de yapıldığını, salların yapılmasında ise Filibe tezgâhlarının iyi olduğunu söyleyerek resimde görülen kayıklar ve sallar hakkında bilgilendirir4.

Ne yazık ki, Balkan Savaşı ve ondan sonra gelen savaşlarla birlikte bunların hepsi yok olmuştur.

Sonraki yıllarda Meriç ve Tunca nehirleri, taşkınlarla ve sellerle etraflarına verdikleri zararlarla gündeme gelirken, ilk defa 2017 yılında Meriç Nehri üzerinde kano yarışları düzenlendi5.

Resim 3: Meriç Nehrinde Kancabaş Kayıklar
Resim 3: Meriç Nehrinde Kancabaş Kayıklar

2024 yılında, Edirne Valiliği nehirleri daha etkin kullanmak için çalışmalar başlattı. Bu çalışmalar kapsamında Meriç Nehri'ne Edirne kırmızısı renginde, sekiz metre uzunluğunda ve elektrik motorlu “Meriç”, “Mecidiye”, “Zevrak” ve “Tunca” adlı dört kancabaş tipi kayık indirildi ve gezintiler başlatıldı.

Kaynaklar


  1. Edirne Merkez Vilayet Salnamesi H.1319/M.1901,C:2, Çev.:Kazancıgil R, Gökçe N,Öncel M, Edirne,2014,s.216
  2. Sakaoğlu N; Bu Mülkün Sultanları, II.bsk. İstanbul,2006,s:200
  3. Dilaver Bey: Edirne’nin ilk belediye başkanlarındandır.
  4. Kazancıgil R, Gökçe N, Tosyavizade Dr.Rıfat Osman’ın Kaleminden Edirne, Edirne,2013,s:77
  5. Milli Mecmua, Yıl:4, C:8, No:95,10 Ekim 1927 s:1533-1535, Kazancıgil R, Gökçe N, Tosyavizade Dr. Rıfat Osman’ın Kaleminden Edirne, Edirne,2013, s:113-114